Şeftali Yetiştirme Teknikleri
Ülkemizde birkaç ilimiz hariç diğer şehirlerimizde şeftali yetiştiriciliği yaygın olarak yapılmaktadır. Şeftali yetiştiriciliği yapılan bölgeler içerisinde üretimin % 48′ i ve ağaç sayısının % 42 ‘ ile Marmara Bölgesi başta gelmektedir.
EKOLOJİK İSTEKLERİ
Şeftali değişik iklim şartlarına uyabilen bir meyve türü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ekvatorun kuzey ve güneyinde 25-45 enlem dereceleri arasında yetiştirilebilmektedir. Normal yetişebilmesi için en uygun rakım 500-600 metre arasıdadır. Sıcak iklimlerde 1500 metreye kadar yetiştiği görülebilmektedir. Ülkemizde; sıcak iklim Akdeniz Bölgesi, ılıman iklim Marmara Bölgesi ve soğuk iklim olan Doğu Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilebilmektedir. Türkiye’ de çok geniş bir ekolojide şeftali yetiştirme mümkündür.
Kış sıcaklığının -18, -20° C’ ye düştüğü yerlerde, gözler ve sürgünler donar. Şeftali erken çiçek açan meyve türü olması sebebiyle ilkbahar geç donlarından çok zarar görürler. Yaz mevsiminde sıcaklığın düşük olduğu yerlerde, meyvelerin olgunlaşması gecikir ve meyve verimi düşer.
Şeftali değişik iklim şartlarına uyabilen meyve türlerinden biridir.Şeftali yetiştiriciliğini sınırlayan faktörlerin başında düşük kış sıcaklıkları, çeşidin soğuklama ihtiyacı ve ilkbahar geç donları ile düşük yaz sıcaklıkları gelmektedir.- 25°C de ise ağaçlar donabilir. Şeftali çeşitlerinin kış soğuklama istekleri 250 ile 1250 saat arasıdır.
Çeşitler kış soğuklama ihtiyacını tamamlayamadığında ağaçlar çiçek tomurcuklarını ve çiçeklerini döker ilkbaharda çiçeklenme geç ve düzensiz olur bunun bir sonucu olarak da ürün alınamaz.. Şeftali erken çiçek açan bir meyve olduğundan çiçekler açıldıktan sonra meydana gelen ilkbahar geç donlarından çok zarar görürler. Ayrıca Yaz sıcaklığının düşük olduğu yerlerde meyvelerin olgunlaşması gecikir ve meyve kalitesi düşer. Ülkemizde şeftali yetiştiriciliğinin yapıldığı bölgelerde yaz sıcaklığı şeftalinin isteklerine uygundur.
Ülkemizde sıcak iklim Akdeniz ve Ege Bölgesi, mutedil Marmara Bölgesi ve soğuk iklime sahip
Doğu Anadolu Bölgesinde yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Şeftali yetiştiriciliğini sınırlayan çeşitli iklimsel faktörler mevcut bulunmaktadır. Bunların başında düşük kış sıcaklıkları, çeşitlerin kış soğuklama ihtiyaçları, ilkbahar geç donları ve düşük yaz sıcaklıkları gelmektedir.
Düşük Kış Sıcaklıkları:
Kış sıcaklığının –18 ve –20 °C ye düştüğü zamanlarda gözler ve yıllık sürgünler donar. Sıcaklık –25 °C ye düştüğünde ise ağaçlar tamamen donabilir. Bununla birlikte, oluşabilecek düşük sıcaklığın süresi donun olduğu dönemlerdeki ağacın fizyolojik durumu, havadaki nem miktarı gibi faktörlerde ağacın dondan etkilenmesinde önemli rol oynar. Redhaven çeşidi dona en fazla dayanıklı olup, bunu J.H.Hale ve dixired çeşitleri izlemektedir.
Kış Soğuklama İhtiyaçları:
Şeftalinin değişik çeşitler bazında 250 ile 1250 saat arasında kış soğuklama ihtiyaçları vardır. Ağaçlar kış soğuklama ihtiyaçlarını tamamlayamadıkları zaman, çiçekler ve çiçek tomurcuklarını silkerler. Çiçeklenme gecikir ve düzensizleşir.
İlkbahar Geç Donları:
Şeftali, erken uyanan ve vejetasyonu erken başlayan bir bitkidir. Çiçekler açıldıktan sonra oluşabilecek bir don olayı, çiçekleri ve çiçek gözlerini dondururlar. Çiçek tomurcukları açılmadan önce –5 ve –6 °C de zarar gördükleri halde, açılma sonrasında –3 °C de donmaktadırlar. Küçük meyvelerde bu durumdan zarar görürler.
Düşük Yaz Sıcaklığı:
Yaz sıcaklığının düşük olması, meyve eti rengi başta olmak üzere diğer meyve kalite unsurlarını olumsuz yönde etkiler, meyve olumu gecikir. Türkiye’de şeftali yetiştiriciliğinde yaz sıcaklığı yönüyle problem yoktur. Bu dönemde şeftali yetiştirme teknikleri kullanılarak verimli şeftali yetiştirme mümkündür.
Toprak İstekleri :
Şeftalinin toprak isteği üzerinde bulunduğu anaca göre değişiklik arz eder. Yetiştiriciliğe en uygun topraklar; süzek, killi, kumlu, çakıllı, milli, derin ve çabuk ısınan alüvyon topraklardır. Toprak PH derecesi 6-7 olmalıdır. Yeterli gübreleme ve sulama yapıldığında kumlu topraklarda da yetiştirilebilir. Toprak tabakası derinliği 1 m. den fazla olan topraklar en uygun yetiştiricilik ortamıdır.
Killi, ağır, soğuk ve taban suyu yüksek olan topraklarda sürgünler pişkinleşemez. Böyle durumlarda zamklanma meydana gelir.
Böyle toprakta vegetasyon zayıflar ağaçlar mantari hastalıklara doğal bir dayanıklılık göstermez. Yapraklarda sararma, gövde ve dallarda zamk teşekkülü görülür.Bademe aşılı şeftaliler daha yüksek kireçli topraklara dayanıklılık gösterirken, nisbeten ağır topraklarda da erik anacı kullanılır.
Şeftali Bahçelerinde Toprak İşleme :
Sonbahar-Kış Toprak İşlemesi : En geç Aralık ayının sonuna kadar yapılması gerekmektedir. Ağaçların arasındaki koridorlar pullukla 25-30cm derinlikte sürülmelidir. Bu sürüm esnasında ahır gübresi ile fosforlu ve potasyumlu gübrenin tamamı toprağa karıştırılmalıdır.
İlkbahar-Yaz Toprak İşlemesi : Şubat sonu Mart başında ağaçlar uyanmadan toprağın tava gelmesiyle ilkbahar toprak işlemesine başlanarak yağışlara, sulama durumuna ve torağın otlanma durumuna göre tekrar edilir. İlkbahar-yaz işlemesi diskaro veya kültüvatörle 8-10 cm derinlikte olmalı dır.Azotlu gübrenin yarısı ilk sürümde diğer yarısı bundan 25-30 gün sonraki toprak işleme esnasında verilmelidir.
Fosforlu ve Potasyumlu gübreler erken ilkbaharda ağaç tacının altına açılacak 15-20cm genişlik ve 15-20cm derinlikte daire şeklindeki hendeğe verilerek üzeri toprakla doldurulur. Şekil 2: Fosforlu ve Potasyumlu gübre gömüldükten sonra, Azotlu gübre gövdeden 50-60cm uzaklıkta daire şeklinde ağaç tacı altına serpilerek tırmıkla toprağa karıştırılır Şekil 3: Toprak işlemenin traktörle yapıldığı hallerde gübreler ağaç sıralarına paralel geçen 15-20cm derinlikte açılan hendeklere verilir.1 numaralı sıralar birinci sene, 2 numaralılar ertesi sene gübrelenir.
ŞEFTALİ ANAÇLARI
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından yaptırılan araştırma neticesinde GAP Bölgesine uygun en verimli şeftali çeşitleri; Glohaven ve Ceresthaven olarak belirlenmiş ve bunları J.H.Hale, Cardinal ve Red goble çeşitleri izlemiştir.
Olgunlaşma dönemlerine göre çeşitler; erkenci (Earlyred), orta erkenci (Dixired, Cardinal; Redcap, Redhaven, Hale haven, Red globe, glohaven) geçci çeşitler (J.H.Hale, Cresthaven, Monreo) olarak tesbit edilmiştir.
Ayrıca KHGM Şanlıurfa araştırma Enstitüsü tarafından da Early Red, Globe, monreo, Crest Haven, çeşitleri GAP Bölgemiz için önerilebilen çeşitler arasında yer almaktadır.
Tohum Anaçları: Tohumdan elde edilen anaçlardır.
Şeftali çeşitlerini, özelliklerini kaybetmeden tohumla üretmek mümkün değildir. Pratikte şeftaliler aşı ile üretilmektedir. Fidan üretiminde daha çok durgun göz aşısı kullanılır.Şeftalinin çoğaltılmasında çeşitli anaçlardan yararlanılır ve ağacın ömrü de aşılı bulunduğu anaca göre değişir. Bu süre şeftali çöğürü üzerinde 30 yıl, badem anacında 25 yıl, erik üzerinde 50 yıl ve kaysı anacı üzerinde de 40 yıl olduğu kaydedilmiştir. Genellikle de şeftalinin çoğaltılmasında şeftali çöğürü kullanılmaktadır.
Şeftali Çöğürü:
Genellikle küçük çekirdekli yabani formlar mütecanis çöğür vermektedir. Alüvyonlu, süzek, sıcak topraklarda iyi gelişirler. Ağır ve kireçli topraklara ve nematodlara hassastırlar. anaçları kültür çeşitleri ile iyi uyuşur. Kaliteli ve bol ürün verirler.Yapılan çalışmalar sonucu nematoda dayanıklı Nemaguard anacı bulunmuş ve bu anaç iyi sonuç vermektedir.
Nemaguard:
Kendine verimli ve nemaguard adı verilen ağaçlardan elde edilmişlerdir. Nematodlara (Melodogyne incognita agrita, M. javanica) dayanıklı, tüm çeşitlerle uyuşması (affinite) iyi, ancak kloroza karşı hassastırlar.
GF 305:
Fransa’da selekte edilmiştir. Kendine verimli olan bu anaç homojen çöğür vermektedir. Bütün şeftali çeşitleri ile affinitesi iyi olup, gelişmesi kuvvetlidir. Yaprak kıvırcıklığına (klok) dayanıklıdır. İyi drene edilmiş orta kuvvetteki topraklarda iyi gelişir, nematodlara mukavim olup, çimlenme oranı % 100 dür.
Şeftali Yozları:
Homojen çöğür vermeleri nedeniyle, Amerika’da; Halford, Rutgers Red Leaf, Lowel ve Elberta kültür çeşitleri anaç üretiminde kullanılmaktadır. Ancak bunlar ağır ve kireçli topraklarda yetişememekte ve nematoda dayanıksız bulunmaktadırlar.
Erik Çöğürü:
Ağır, killi, taban suyu yüksek olan soğuk topraklarda kullanılırlar.Ancak, vegetatif faaliyet bunlarda erken sona erdiğinden, erik anaçlarına geç olgunlaşan şeftali çeşitleri aşılanmamalıdır. Erik anaçlarından en önemlileri; St.Julien çöğürleri, St.Julien Hybrit No 1, Myrobolan ve Damask çöğürleridir.
Badem Çöğürü:
Bu anaç, kireçli ve çakıllı topraklar (PH>7) için uygundur. Şeftali çeşitleri ile affinitesi iyi değildir. Ağaçlar küçük ve verimsiz olup, kısa ömürlü olurlar.
Kayısı Çöğürü:
Bu anaç, kurak iklim bölgelerinde ve kurak toprak şartlarında kullanılır. Kökur nematodlarına dayanıklı olup, şeftali çeşitleri ile uyuşumu iyi değildir. Fransa’da Abricotier A 843 tohum anacı olarak kullanılmaktadır.
Klon Anaçları:
Şeftali yetiştiriciliğinde; badem x şeftali melezlemesinden elde edilen klon anaçları ile, erik klon anaçları da kullanılmaktadır.
Badem x Şeftali Melezleri
Kireçli topraklarda şeftaliye anaç olarak kullanılırlar. Ağaçlar küçük ve kısa ömürlü olurlar. Anaç kalem uyuşması genellikle iyi değildir. GF 577 ve GF 677 klon anaçları kireçliliği % 12’nin üzerindeki topraklarda iyi yetişir.
GF 677 Klonu:
Çok kuvvetli olup, nematoda mukavimdir. % 12- 13 aktif kireç bulunduran topraklarda kullanılabilir. Kuru, kireçli ve bilhassa yamaç araziler için uygundur. Yeşil çelik ve doku kültürü ile üretilirler.
Hansen 2168 ve Hansen 536 klonları:
Bu anaçlarda Gal nematodlarına dayanıklı olup, Kuzey ve Güney Afrika’da şeftali yetiştiriciliğinde önemli bir yere sahiptir. Bu melezler daha çok yorgun topraklarda kullanılabilirler. İtalya’dan yayılmış olup, doku kültürü ile çoğaltılırlar.
Erik Klon Anaçları.
Ağır ve taban suyu seviyesi yüksek bölgelerde şeftaliye anaç olarak kullanılırlar. St. Julien A, Myrobolan ve Brompton klonal erik anaçları kireçli topraklara da nispeten uyum sağlamalarına rağmen çeşitlerle uyuşma problemlerine rastlanmaktadır. St. Julien GF 655-2 ve Damas 1969 erik klon anaçları şeftalilere anaç olarak kullanılmakta ve kirece de kısmen dayanıklıdır.
GF 43:
Kuvvetli büyüyen bu anaç, tüm şeftali çeşitleri ile iyi uyuşan, Avrupa tipi verimli bir eriktir. Organik maddece zengin, kumlu-killi karakterdeki kuvvetli topraklar için uygun olup, yorgun topraklara elverişli değildir. Çelikle ve doku kültürü ile çoğaltılırlar.
Damask
1869: İtalya’da şeftali üretiminde kullanılan bir erik klonudur. Kloroz görülen ağır topraklar için uygundur. Üzerine aşılı ağaçların tacında % 20 oranında küçültme yapar, erken ve çokça çiçeklenir. Ancak, çöğür anacına göre meyveler daha küçüktür ve daha kısa ömürlüdür. Nektarinler için uygun olmayıp, çelik ve doku kültürü ile çoğaltılırlar.
Saint Julien GF 655-2:
Kloroza meyilli, ağır ve kuru topraklarda iyi sonuç verir. Taşlı topraklar için uygun olmayıp, ağacın tacını % 30 oranında küçültür. Damask 1869 ve çöğürden daha az verimli olup, bol dip sürgünü verir. Üzerine aşılı olan çeşitlerde meyve küçük olur. Nektarinlerle uyuşumu iyi olup, doku kültürü ile çoğaltılırlar.
Tüm meyvelerde olduğu gibi, şeftalide de kendi tohum anacının üzerine aşılama yapıldığı taktirde; en iyi anaç-kalem uyuşumu, mükemmel ağaç ve meyve gelişimi elde edilebilmekte ve standart özelliklerini gösterme noktasında en iyi sonuç alınabilmektedir. Genel bir kural olarak; zaruret olmadığı müddetçe yetiştiricilikte, o türe ait klon yada çöğür anacı dışında başka bir anaç kullanılmamalıdır.
ÇOĞALTILMASI
En uygun olarak kullanılan ve yaygın çoğaltma metodu, T durgun göz aşısı ile üretmedir. Yeşil çelik ve odun çeliği ile de üretilebilir ancak ekonomik değildir. Gerekli durumlarda kalem aşıları ve diğer üretim yöntemleri de kullanılabilmektedir.
DÖLLENME BİYOLOJİSİ
Şeftali çeşitlerinin hemen hepsi kendine verimlidirler. June Elberta, J.H.Hale, Late Crawfort ve Mikado çeşitleri kendine kısır olup, diğer çeşitlerden herhangi biri ile döllenebilir. Şeftalinin tozlanmasında birinci derecede arılar ve böcekler rol oynar.
Şeftali türünün autogam ve diploid bünyeye sahip olmasından dolayı kendine verimlidir.
ŞEFTALİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİNE KATKILARI
Önceleri botanik adına (Prunus persica) bakılarak şeftalinin anavatanının İran yada Kafkasya olduğu sanılmaktaydı. Ancak zamanla yapılan araştırma çalışmaları, yabani şeftalinin İran’da asla bulunmadığını göstermiştir. Bununla birlikte, anavatanının da Doğu Asya ve Çin olduğu belirlenmiştir (Orta Çin).
Şeftali, dünya üzerinde çok geniş yetişme alanına sahip bir meyve türüdür. Avrupa’nın İngiltere ve kuzey memleketleri (Finlandiya, Norveç, İsveç) dışında hemen her tarafında yetiştirilmektedir. Amerika’ya 16. yy.’ da İspanyol gemicileri tarafından götürülmüştür. Amerika’nın hem kuzey ve hem de güneyinde yetişmekte olup, Avustralya ve Yeni Zellanda da en fazla yetiştirilen meyve türüdür. Afrika kıtasında da şeftali yetiştirilen alanlar her geçen gün genişlemektedir. Dünya üzerinde en büyük şeftali yetiştiricisi ülkeler sırasıyla; İtalya, ABD, Çin, Yunanistan, İspanya, Fransa, Rusya, Türkiye, Meksika ve Arjantin‘dir.
Şeftali yetiştiriciliğinin hızla gelişmesinde;
– Çeşitlerin değişik ekolojilere uyma kabiliyetinin,
– Bu türün erken meyveye yatmasının,
– Tarımsal sanayiye önemli bir hammadde kaynağı oluşturmasının,
– Meyvelerinin gösterişli ve besin içeriği yönüyle zengin olmalarının büyük oranda etkisi vardır.
Öyle ki, 100 gr. taze şeftalide 7-12 gr. şeker, 0,7-1 gr. azotlu maddeler (Thiamin, Riboflavin, Niasin), 2-20mg. C vitamini (Askorbic asit) ve değişik oranlarda A ve B vitaminleri bulunmaktadır.
Ayrıca yıl içerisinde devamlı olarak 5 ay pazara taze şeftali sevk etmek mümkündür. Çünkü çok erkenci ve geçci olmak üzere 70’in üzerinde olgunlaşma tarihi farklı şeftali çeşidi ülkemize girmiş bulunmaktadır.
Şeftali, Ülkemiz tarımı ve ekonomisinde önemli bir yere sahip bulunmaktadır. Şeftali daha çok Marmara, Ege, Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde yetiştirilmektedir. Yurdumuzda, yaklaşık 13.920.000 adet şeftali ağacından, yılda ortalama 410.000 ton ürün elde edilmektedir. Türkiye’nin yıllık şeftali ihracatı 10.188 tondur. Şeftali, daha çok yaş meyve ve meyve suyu olarak tüketilmektedir.
Geniş alanlarda yetiştiriciliği yapılan, iç tüketim ve ihracatımız için önemli bir yere sahip olan şeftali ağaçlarında, tek başına veya birlikte zarar yapan, pek çok hastalık, zararlı ve yabancı ot türü bulunmaktadır. Bu etmenler, şeftali ağaçlarında önemli ölçüde ürün kaybına neden olmaktadır. Bakımsız bir şeftali bahçesinde, hastalık ve zararlılar toplam olarak %50-60 oranında ürün kaybına sebep olabilirler.
Şeftali yetiştirme dünyanın her iki yarım küresinde ve ülkemizin hemen hemen her yerinde çok eski yıllardan beri yapılmaktadır. Çok erkenciden, geç çeşitlere kadar yılın beş ayı pazara taze şeftali sevk etmek mümkündür. Taze olarak tüketildiği gibi meyve suyu konsantresi, pulp olarak ve derin dondurucu ile uzun süre muhafaza etmek mümkündür. Ayrıca şeftali reçel, marmelat ve kurutulmuş olarak da tüketilmektedir.
Şeftali taze olarak tüketildiği gibi; meyve suyu konsantresi, pulp olarak, kurutularak ve derin dondurma yöntemleriyle uzun süre saklanabilmektedir. Ayrıca reçel ve marmelat gibi mamûl hale getirilebilmekte, bu yöndeki sanayiye hammadde teşkil etmektedir.
Ülkemizde şeftali yetiştirme birkaç ilimiz dışında tüm illerde yapılabilmektedir. Şeftali yetiştirme yapılan bölgeler içerisinde Marmara Bölgesi başta gelmektedir.
Türkiye’de; Muş, Ağrı, Sivas, Yozgat, Siirt, Van, Bingöl gibi birkaç il dışında her yerde yetişebilmektedir. Yine, bu illerinde iklimsel olarak muhafazalı yerlerinde yetişebildiği görülmektedir.
DİE verilerine göre,1997 yılında Türkiye’deki şeftali yetirştirme yani şeftali üretimi 355.000 ton ve ağaç sayısı da 10.970.000 adettir. Ağaç sayısı ve üretim yönüyle de, Marmara Bölgesi (Bursa başta olmak üzere) lider konumundadır. GAP Bölgesi’nde sulamanın başlaması ile tarla bitkilerinden sonra meyveciliğe bir yönelme olacaktır. Ekonomik meyve yetiştiriciliği için uygun toprak ve ekolojik koşullar bu yöremizde mevcuttur. Ülkemizin bu çok büyük meyvecilik potansiyeline sahip bölgesinde uygun çeşitler kullanılarak hem sofralık hem de sanayiye yönelik yetiştiricilik yapmak mümkündür.
Türkiye Şeftali yetiştirme için uygun iklim koşullarına sahip olmasına rağmen Akdeniz ülkeleri içerisinde bile söz sahibi ülkeler arasına girememiştir.
Ülkemizde yılın beş ayında pazara taze olarak şeftali çıkarmak mümkündür. Ancak genellikle Akdeniz Bölgesi’nde erkenci, Ege ve Marmara Bölgesi’nde ise geçci çeşitler yetiştirilmektedir. GAP Bölgesi’nde yetiştirilecek iri, yola dayanıklı kaliteli orta mevsim çeşitleri gerek iç pazarda, gerekse dış satımda boşluğu doldurması açısından önemlidir.